24 Şubat 2013 Pazar

Sıcak Sıcak Post!



Boş durmadım oturdum Vicky Cristina Barcelona'yı izledim. Aslında bu filmi daha önceden izlemiştim sene bilmem kaç. Ve çok garip bir şekilde filmi sevdim sevmesine ama bir şey anlamadan sevmiştim. Sanırım Penelope Cruz ve Scarlett Johansson'dan kaynaklanan bir durum. Mükemmel Barcelona manzaraları da cabası.  Her neyse geçiniz.

Film Vicky ve Cristina isimli iki arkadaşın Barcelona macerasında gelişen kişisel değişimleri trajikomik bir şekilde konu alıyor. Söz konusu bu iki arkadaş birbirlerinden çok farklı iki kişilik. Vicky nişanlanmak üzere olan, ne istediğinden emin, her zaman kararlı ve hedefleri olan bir kız. Cristina ise romantik, cesur, ne istediğini bilmeyen fakat ne istemediğini bilen bir kız olarak tanıtılıyor filmde. Birbirlerine ne kadar zıt olursa olsunlar, birbirlerini tamamlıyorlar ve tek bir bedende birleşip bir kadın oluyorlar aslında. Sanırım Juan Antonio'nun da iki kadına birden ilgi duymasını bu şekilde tanımlayabilirim. Haydaa kim bu Antonio diyenler için: Juan Antonio öz geçmişi pek iyi sayılmayan bir ressam. Antonio ve bizim kızlar bir restoranda sohbet ediyorlar, (ne kadar sohbet aslında o biraz tartışılır Antonio'nun sohbet ederiz, şarap içeriz ve sevişiriz ne dersiniz? şeklindeki teklifi) Antonio bir teklifte bulunuyor ve Cristina bu teklifi memnuniyetle kabul ederken Vicky kesinlikle karşı çıkıyor. Sonuç olarak Cristina Vicky'i ikna ediyor ve Antonio ile hafta sonu gezisine çıkmaya kabul ediyorlar. İşler tabii ki bu olaydan sonra kızışıyor.

Aşk, kronik tatminsizlik, belirginleşmemiş duygular, bol bol şarap, Barcelona. Bu kelimelere yakınlık duyuyorsanız film size hitap ediyor demektir. Ayrıca filmin efsane müziğini bilmeyen yoktur diye düşünüyorum, bilmiyorsanız bile çaktırmıyoruz. Bir bakarım diyenler buradan. Penelope Cruz'un çığlıkları, Scarlett'in kendi kendini yeyip bitiren düşünceleri ve güzeller güzeli Barcelona manzaralı bu film kesinlikle içimi ısıttı.
Bir sonraki filmde görüşmek üzere!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder